Güncel Haberler

SDG ile yumuşama sinyallerini Aydın Sezer yorumladı: ‘Son açıklamalar ve Duhok’taki konferans, bize bir şeylerin piştiğini gösteriyor” – Son Dakika Dünya Haberleri

PKK terör örgütüne bağlı QSD Komutanı Orgeneral Mazlum Abdi, geçtiğimiz iki gün Mezopotamya Ajansı'na yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın 10 Kasım'da ABD ile yaptığı temaslarda QSD'ye yönelik daha yumuşak bir dil kullandığını söylemişti. “Türkiye'nin (güvenlik) kaygılarını çözmek istiyoruz” diyen Abdi, çözüm sürecinin buna katkı sağlayabileceğini ve İmralı'ya gitmek istediğini sözlerine ekledi. Suriye'deki entegrasyon konusunda ise askeri konularda anlaşmaya varıldığını ancak Anayasa ve Suriye'nin yönetilme şekli gibi temel konular çözülmediği sürece genel bir anlaşmaya varılamayacağını kaydetti. Suriye Dışişleri Bakanı Hasan Esad Şeybani, Al Majalla'ya verdiği röportajda, SDG'nin bazı mensuplarına af çıkarılması için Türkiye ile birlikte çalıştıklarını söyledi.

“MÜZAKERE SÜRECİ DEVAM EDİYOR GİBİ GÖRÜNÜYOR”

SDG ile Türkiye arasındaki bu 'olumlu atmosfere' değinen dış politika analisti Aydın Sezer, şunları söyledi: “Aslında Mazlum Abdi'nin geçen hafta Duhok'ta (Kuzey Irak) konferansa yaptığı ziyaret önemli bir göstergeydi. Iraklı Kürtlerin Mazlum Abdi'yi konuşturmak konusunda Türkiye'nin onayını aldığını düşünüyorum. Bu güvenlik açısından da garanti altına alınmış olabilir. Bu bize bir müzakere sürecinin devam ettiğini ve bir şeyler pişirildiğini gösteriyor.” Sezer, Hakan Fidan'ın ABD ile temaslarındaki tavrının ve Şeybani'nin “af” açıklamasının da bu tezi desteklediğini belirtti.

'İBRAHİM'İN ONLARLA KALDIĞINI BİLİYORUZ'

Bu noktada “Fidan'ın SDG meselesine 'daha sert', MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın ise 'daha yumuşak' bir yaklaşımı olduğu yönündeki kamuoyu analizlerine değinen Sezer, şöyle konuştu: “Yani QSD, Fidan ile Kalın arasındaki farklı değerlendirmelerin farkında ve bunu içselleştirdi. Yani sadece DEM milletvekilleri değil, İbrahim Kalın gibi büyük bir ismin de Türkiye ile yakınlaşma veya müzakerelerin önünü açma çabalarında QSD'nin yanında olduğunu anlıyoruz. bizi başlangıca döndürüyor: “'Terörsüz Türkiye' sürecinin neden kapalı kapılar ardında yürütüldüğünü anlıyoruz” dedi.

“ABD'NİN ÖNCELİĞİ SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİDİR”

Öte yandan hem Suriye'deki hem de Türkiye'deki davalarda yasal düzenleme beklentisi var. Aydın Sezer, gelecekte bu konuda bir abluka ihtimalinin sorulması üzerine ise şunları söyledi: “Türkiye'deki sürece ilişkin öngörüde bulunmak çok zor. Ancak bazı kanunlarda değişiklik olabileceğini görüyoruz. Mehmet Uçum son yazısında bundan bahsetmişti. Suriye'deki yapı biraz farklı. Çünkü QSD-Ahmet Şara ilişkilerinde kontrol noktası, Suriye'deki hukuki, anayasal veya diğer hukuki süreçler tamamen ABD'nin elinde görünüyor. Buradaki çoğu analistin aksine ABD'nin önceliği olduğunu söylüyorum. ANKARA, Şeriat mı, yoksa “HTŞ değil, SDG olduğunu düşünüyorum” yanıtını verdi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
pusulabet pusulabet pusulabet giriş jojobet giriş pusulabet pusulabet
gaziantep escort gaziantep escort